08 Mart 2009

Three Monkeys


Sight and Sound Mart 2009 sayısına ulaşmak, canlı canlı elimde tutmayı çok isterdim. Oldukça ilgi çekici çünkü. Öncelikle kapakta Kubrick var ve ana tema olarak işlenmiş. Ne güzel. Acaba biz de popilist olmayı bırakıp sinema sanatıyla ilgilenecek güzel bir dergi olur mu önümüzdeki yıllarda? Zor. Varsın olmasın. 

Neyse dergi bu sayısında Nuri Bilge Ceylan'ın Cannes'dan yine ödül alan filmi Üç Maymun'a değinmiş. Okuyalım bakalım ne demişler ve kendi görüşlerimizi hatırlayalım.

Nuri Bilge Ceylan'ın filmi son dönem Avrupa sanat filmleri arasında ferklı bir yerde. Film noir sayılabilcek film Visconti'nin Ossessione (1943) ve Béla Tarr'ın The Man from London (2007) filmlerine benzemekte. Başlığından da anlaşıldığı gibi konuşma, dinleme ve görme  ana,baba ve oğul arasındaki inkar ilişkisinin temel noktasını oluşturmakta. Bu suç draması sanki James M. Cain'in kitaplarından uyarlamaymışcasına yozlaşma, tutku ve intikam ön planda. 
Dairesl bir anlatımla karşı karşıyayız. Bir adamın ölümüne sebep olan bir trafik kazası var ve biz bunu görmüyoruz. Kazayı yapan Servet'in ölümünü de yine görmiyoruz. 
İsmail'in gömleğinin nasıl o kadar kan olduğunu ya da Eyüp cezaevinden çıktıktan sonra eşi Hacer'le ne konuştuğunu da görmüyoruz. 
Film karakterden karaktere atlıyor, aile olarak üçlüyü sadece evin balkonunda son sahnede görüyoruz. Başta Eyüp merkezli olacak sanırken hikaye Hacer'e sonra da oğlu İsmaile dönüyor. Eyüp tekrar filmin sonunda filme giriyor. Sahneler suçluluk paslaşmalarıyla değişiyor. İsmail'in tahminen boğularak ölen kardeşine ne olduğunu bilmiyoruz ve sanki suçluluk duygusunun filmden öncesinde ailenin etrafında olduğunu anlatıyor. Bu nedenle Hacer'in aşkı dışarda aramasını, Eyüp'ün hapse girmeyi kabul etmesine ve İsmail'in böyle davranmasına sebep oluyor gibi.
Babanın zayıflığı, annenin kaçak aşkı ve oğulun kin dolu öfkesi klasik kara filmden çok klasik bir trajediyi andırıyor. 
Film ayrıca politik ve tarihi olaylara da değiniyor. Seçim sonuçlarıyla AKP duruşunu ve islami değişime dem vuruyor. Zaten Eyüp de ruhsal arayışı için camiye gitmesi manidar. 
Filmin HD kamerayla çekimleri de farklı denemelerde bulunulmuş. Üç karakterin de hapisanesi olan evde widescreen çalışılması gibi. Bu görüntü yönetimi filme metalik bir parıltı da veriyor.

Bu filmle ilgili okuduğum en iyi tespitlerdi. Belki hepsini size aktaramamışımdır bile.
Benim bakış açımı kesinlikle değiştirdi. Tabi benim ne kadar tırt bir izleyici olduğumda ortaya
çıkmış oldu ama yapacak bir şey yok.

0 yorum:

  © Blogger template 'Isolation' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP