25 Eylül 2009

Dead Man's Shoes

Shane Meadow'u seviyorum.
Tüm filmlerini izledim bu adamın. İngiliz kırsal ve banliyö hayatını en iyi anlatan adamlardan biri. Sert filmleri (Somers Town'ı ayrı tutmak lazım) insanı kendine getiriyor.
Ölü Adamın Ayakkabısı'nı ilk izlediğimde beni gerçekten çok etkilemişti. Her zaman sert filmleri sevsem de İngiliz sinemasını sevsem de Shane Meadow'u sevsem de bu filmi daha çok seviyorum. Çünkü 3'ü 1 arada oluyor böylece.

Filmin yapı itibariyle renkli ve siyah-beyaz bölümleri kurgudaki karışıklığı direkt ortadan kaldırıyor. Bu teknik kolaylama hikayede de kendini gösteriyor. Öyle ki nasıl siyah beyazı görünce "geçmiş"in anlatıldığı belliyse ve bunla ilgili soru sormana fırsat vermiyorsa, hikayede de "bu kim lan", " acaba ne yapacak" gibi soruları da sordurmadan cevaplıyor.

Uzun olmayan süresi, gerilimi yüksek tutmayı becermesi (ki bunu aksiyonu arttırarak yapmıyor), sadeliği, gerçekçiliği, oyunculuklar ve yönetim kabiliyetiyle oldukça başarılı bir film.


9/10

5 yorum:

Çağdaş Yılmaz 25 Eylül 2009 19:33  
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Çağdaş Yılmaz 25 Eylül 2009 19:34  

once upon a time in the midlands diye bir filmini hatırlıyorum hayel meyel kendi halinde güzel bir filmdi... takip etmek lazım meadows'u

S 1 Ekim 2009 08:36  

yazidan bagimsiz olarak, 6 gundur yazi yazmiyorsunuz ve bu beni cok uzuyor sevgili porco.

uzuyor derken. lafin gelisi.

öz 1 Ekim 2009 21:39  

ben 3 filmini izlemiştim.
bu, this is england ve somers town.
Diğerleri arasından bi' öneriniz var mıdır? Takip edilesi bir yönetmen harbiden.

porco rosso 2 Ekim 2009 13:25  

bu adam ısrarla takip edilir. ne çekse bulunmalı bence.

yoğunum. ev değiştir, iş değiştir, anne falan derken zaman kalmıyor.
bir atlatayım seri olarak yazacam.

  © Blogger template 'Isolation' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP