27 Ocak 2010

Sundance Sundance Sundance

40 kez yazsam ışınlanır mıyım Utah'a?


Yine çok iyi filmler var Sundance'te. Winterbottom'un The Killer Inside Me (ki Antichrist'in Cannes'da yaptığını Sundancete bu film yptı deniyor)
Rob Epstein ve Jeffrey Friedman'ın beraber yönettiği Howl,
Duplass biraderlerden Cyrus,
Joseph Gordon-Levitt ve Natalie Portman'lı Hesher,
I Am Love,
Enturage'dan sevdiğimiz Adrien Grenier'in belgeseli Tennage Paparazzo.
Blue Valentine,
The Kids Are Allright,
The Runaways.

Ve pek pek çok daha fazla film var. İşin kötü yanı bu filmlerin çoğu vizyona girmediği gibi çok azına da dolaylı yollardan ulaşabiliyoruz. Neyse öyle bir yazı işte. İf'e gidemeyen ben (ki filmlerin yarısını malum dolaylı yoldan izlemişiz, ne anladık o seçkiden diyorum) Sundance'i rüyalarımda bilenem göremiyorum.

Sevgiler.




4 yorum:

pariseda 27 Ocak 2010 23:16  

sundance film festivalinde gösterilen filmler kaliteli ve özgün oluyorlar..En çok Hesher,Blue valatine(ryan gosling etkisi var)merakla bekliyorum.Bende dolaylı yoldan izliyorum.If festivalinde gösterilecek filmlere baktım da Aşk Dersi ve cennetimden bakarken filmini izlemeyen kalmış mıdır:)

Sakallis 28 Ocak 2010 01:09  

slamdance film festivali!

bayinizden ısrarla isteyiniz

Porco Rosso 28 Ocak 2010 09:01  

sakallisciğim öyle dersen tribelca da iyi bence cannes! da gayet iyi.
ulan istanbul film festivaline razıyım. kaç yıl oldu festivalden film seçip 15 dakkada yemek yiyebilir miyiz diyeli.
neyse If hayal kırıklığı (ulan sanki gidebiliyorum da beğenmiyorum) olsun be sakal. sabaha kadar sunDANCE sunDANCE DANCE.

cennetimden bakarkeni izlemelerine engel olamadım bak insnaların. herkes izlemiş demekki.

Sakallis 28 Ocak 2010 21:20  

ben izlemedim =)

  © Blogger template 'Isolation' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP