04 Nisan 2010

Agora

Bu filme iyi diyeni köle gibi sopayla döverim.


En sevdiğim kadın varken sevmediğimi belirtmek isterim. Ama nedir derdi bu filmin derseniz, yoldan geçen aptalı çevirsen "Hristiyanlığı eleştiriyor" der. Ama bunu yaparken bir konun olur, bir yerden gelir bir yere gider. Yani genelde bu (genelden kasıt holywooddur) bir aşk hikayesinin bir tarih hikayesinin ardına güzel güzel yedirilir. Ama Agora ne tarihi aktarıyor ne bir aşk anlatıyor (romantik komedilerin hastasıyım) direk dine girişiyior (en sevdğim şeylerden biri de olsa) bunu yapışındaki çiğlik ve ana hikayenin sıkıcılığı yüzünden uzaklaşıyoruz ve etki azalıyor.

Bu film pekçok geri kalmış (biz dahil) ülkeye şu anda bile uygulanabilir tavrıyla etkileyici olacaktır. Milleti dini değiştirin sonuçlar aynı. Zaten filmin sırf u üzden çekildiği belli. Bilimin önemi, dinin gözü karalığı ve yine "zafere giden yolda her yol mübahtır"cılık.

Neyse ben sevmedim. Çünkü sıkıldım. Dini eleştirmesi filmin artı yanındayken, sadece bunun üzerine bir film yapmış olması da eksi yanı. Dinin artsı ve eksisi birbirini götürünce ve geriye başka bir hikaye kalmayınca elde kalıyor 0 (devlet bahçelinin 40.yıl nutku gibi oldu).

5.5/10

4 yorum:

Sera 5 Nisan 2010 12:21  

çok eksiklikleri var ve birçok yönüyle harcanmış bir öykü. Öykü yok aslında ama eleştirilenler ve sonuç önemliydi benim gözümde. Rachel Weisz da harcanmış maalesef. Bu kadar kör gözüm parmağıma olmasaydı ben de daha çok sevebilirdim.

Porco Rosso 5 Nisan 2010 14:21  

kör göze parmaklar parmaklar hem de.
cesur diye sevmek mantıklı. bunu direk yapışı falan enteresan. sanırım insanlar bu yüzden sevdiler filmi. aman da işte bağnaz din böyle birşey dediler.
bir sürüsü de hristiyanlığı çıkarıp müslümanlığı ele alıp akp'nin ülkeyi ele geçireceğine dem vuracak görürsünüz. belki de yapılıyor bilmiyorum.
zira biz de bilime inana yok ki orasını sevsinler.

neyse sakallisle uzun zamandır ilk defa zıt düşünmek de varmış :))

Sera 5 Nisan 2010 14:22  

ben de ona şaşırdım en çok. hatta daha önce yazmamış mıydın bu yazıyı bile diyecektim ama sakallismiş o :D

Adsız 3 Temmuz 2012 14:11  

captain obvious olarak birkaç kelam etmeden geçemedim.

'semavi dinleri eleştiriyor.'
'hristiyanları eleştiriyor.'
'dünya din olmadan daha güzel.'
'müslümanlar sanki daha mı iyi.'
'akp çok rererö.'

diyenlere maklube atasım var. olay din değil güç manyaklığı çünkü. pagan amcaların da aynı bokun laciverti olduğu ve yüzyıllardır köle olarak 'yabancı', 'barbar', 'cahil' buldukları -öteki- kavimlerin halklarını kullandıkları bir gerçektir. özdeşleşmemiz gereken hypatia, filmde kölelerin yeri hakkındaki görüşlerini açıkça ifade ediyor.

asıl dert hypatia ve bilimin azizliği değil orestes ve cyril arasındaki politik kıskançlıktı ve izlediğimiz filmin esas kızı da bu iktidar kavgasının kurbanıdır. bilimin, özgür düşüncenin, paganizmin, kadınlığın konu ile yalnızca görünür bir bağlantısı var. ötesi yok. (bkz: socrates scholasticus)

kör gözümü parmaklayabilir bu film, dogville ile beraber 'sen anlamadın henüz, ondan ben sana daha açık anlatayım: sırf canın yapmak istediği ve yapabildiğin için dünyanın içine sıçabilirsin. bunu da çeşitli bahanelerle meşrulaştırabilirsin.' diyebilir. benim açımdan bi sorun yok. çünkü malca da işlense, birilerinin bu temaları ele almaya cesaret edebilmesi içimi rahatlatıyor. aynı kafayı hacivat karagöz neden öldürüldü'den çıkınca da yaşamıştım.

eleştireceğim tek bir tarihi çarpıklık var filmle alakalı olarak (bu tarihi çarpıtmaların bir listesini yapsam 100 maddeyi bulur rahat rahat. ama ben onları eleştirmeyeceğim çünkü hepsinin iyi-kötü filmin anlatmaya çalıştığı şeylere bir katkısı var.)

yahudilerin eğlencesine katılanları taşlayan hristiyanlar. işin aslı şu ki vali cyril'e batıyor bu müzikli eğlenceler. ve 'toplum düzenini bozup taşkınlığa sebep oluyor' diyerek kısıtlamaya çalışıyor. kısıtlamalara sinirlenen yahudiler o gece bir sürü hristiyanı katlediyor (evlerinden çıkmaları için 'kiliseniz yanıyor' diye ortalığı velveleye verip çıkanları biçiyorlar.) ardından da hristiyanlar yahudileri katledip cyril'in kararıyla şehirden sürüyor. (ben de wikipedia ve socrates scholascus'un yalancısıyım.) bu karşılıklı bileylenme filmin amacına hizmet edip 'gücü yeten yetene' temasını kuvvetlendirebilecekken filmde yahudi halkı etliye sütlüye karışmayan bir cemaat olarak betimleniyor. ilk 'taşı' hristiyanlar atmıyor yani. yani demek istediğim şu ki yahudi cemaati de en az hristiyanlar ve paganlar kadar kirli. ama hala 2. dünya savaşının bedelini ödemeye çalışan hollywood bunu es geçmiş olmalı. daha ne kadar madur yahudi izleyeceğiz tatmin olmaları için bilmiyorum.

aleni olanı yeniden belirttiğime göre artık çekip gidebilirim sanırım *turbo tuşuna basarak uzaklaşır*

elif.

  © Blogger template 'Isolation' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP