18 Haziran 2010

Valhalla Rising

Aguirre The Wrath of God'ın peşinde.

Refn nevi şahsına münhasır bir yönetmen. Bronson'la bunu ispatlamıştı zaten. "Bir adamın" sınırlardaki hikayelerini seviyor. Toplum tarafından dışlanan, anlaşılmayan, zorlanan ama şiddeti seven ve bazen sebepli bolca sebepsiz şiddet uygulayan adamların iç dünyasına girmeye çalışıyor.

İşte bu karakterin içine doğru zorlu yolculuktaki çaba çoğu seyircinin ise filme girmesini zorlaştırıyor hatta neredeyse imkansız kılıyor. Çoğu kişinin filmlere yaptığı sert eleştiri de bu sebepten.

Valhall Rising, şiddet odaklı gibi dursa da bir adamın yolculuğunu anlatıyor. Para için dövüştürülen bir köleyken bir anda Kudüste zenginlik vaad eden bir Hristiyan klanıyla yolda buluyor kendini. Paganların topraklarında yabancı bir yerde dolanıp duran klan ise ulvi görevlerini yerine getiremeyecekl...

Neyse bu kadar olay bile yok aslında. Siz izlemeseniz de olur. Ya da alın ileri 4x yapıp. O da olur.
Zaten uzun sekans, hareketsiz kamera az diyalog size göre değil.

Mads Mikkelsen ağzını açmadan oynuyor. Yanındaki çocuk Ivan'a benzerken filmin episodlarından birinin Sacrifice olması ise ayrı iki güzel gönderme ustaya. Uzayan gereksiz bir yazı. Film gibi.

7/10

3 yorum:

fajit 25 Haziran 2010 04:12  

uzun zamandır uğramıyordum bu bloga, özlemişim:) film beni de zorladı bayağı, ikinci bir şans vermeyi düşünüyorum hakeder mi bilemiyorum göreceğiz

Porco Rosso 25 Haziran 2010 10:13  

şimdi tekrar okuyunca sert gibi geldi yazı. aslında bu tür filmi acımasızca eleştirenlere kızmıştım.

enteresan bir şekilde de hiç sıkılmamıştım. ama sıkılan insanları çok iyi anlıyorum.

bence çok uzun bir film de değil. haketmese bile neleri izleyip zaman geçiriyoruz.

arada da olsa gel ama bloga. her ne kadar ben bile giremesem de çok :)

Adsız 19 Ocak 2012 21:24  

bence dinlendirici bi film; içinde rahatsız edici ne varsa filme bırakıp gidiyo insan. bilinçaltına inebilen ender bi yapım

  © Blogger template 'Isolation' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP