06 Temmuz 2010

barfuss


deli işi bir film.


farklı bir romantik komedi. aklı başında değil. aksasa da samimi. öyle sokuyor ki insanı içine, yeri geldiğinde utançtan başını yorgana sokuyor, yeri geldiğinde onlarla birlikte gözlerin doluyor.

til schweigerin hem yazıp hem yönetip hem oynuyor. Büyük ihtimalle filmin aksayan yönerin bundan yana. Ama aynı durum filmin kişisel ve fazla sıcak olmasını sağlıyor. Inglourous Basterds'ın sert Alman'ı aslında nelere kadirmiş görmüş olduk. Nick tutarsız, serseri ama bağımsız bir karakter. Bu bağımsızlık umarım Hollywood'a bulaşmayarak korunur.

Filmin kadın karakteri johanna wokalek ise oldukça iyi bir performasn sergiliyor. O boş bakışlar, ani öfke nöbetleri en çok da safça gülümsemesi ve filmin sonuna doğru ağlayarak aşkı tasviri. Ne güzel ablamızsın sen ....

Filmin hiç konusunu anlatmayacağım. İzleyecek olana sürpriz olsun. Ama seveceğinize garanti veririrm. Yok sevmezseniz ben sizi taş kalplilikle siz beni fazla romantik olmakla suçlayabilirsiniz. Olsun. Siz yine de izleyin.

En sevdiğim sahne ise : rahat ol. alışveriş böyle birşey. sevdiğin şeyi git ve al dediği sahneydi. kızın rahatlığı süperdi. satın almaya karşı alerjisi olan beni de biri eğitmeli.

8/10

3 yorum:

pisces 11 Temmuz 2010 15:44  

bi de... filmin çeşitli yerlerinde duyduum dido,saybia ve madrugada yı salak bi sırıtma ve alkışlarla karşılayınca kendimi daha bi yakın hissettim filme :P

Porco Rosso 11 Temmuz 2010 21:34  

gerç, alman filminde amerikan müzikleri biraz abet dursa da gerçekten müzikleri çok çok iyiydi.

pisces 12 Temmuz 2010 12:55  

gerçi ben almanca yı sevmediimden önce bi izlemesem mi demiştim filmi ama :) neyseki izledim..
ayrıca onlar aamerikan müzikleri sayılmaz : ingiltere,danimarka ve norveç müzisyenleri sonuçta :D

  © Blogger template 'Isolation' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP