Midnight in Paris
Altın Çağ'ı ararken heba olmamak lazım.
Woody Allen bu sefer de bir Paris güzellemesiyle çıktı karşımıza. Ama bu sadece şehre övgü de değil eski çağlara bir özlem.
Filmi pek çok açıdan beğendim sanırım. Demokrat cumhuriyetçi çekişmesine, zenginin tavrına mesafesine ve sanata övgüsüne. Ayrıca geçmişi arayan insanın şimdiyi idare etmesini belirtişi güzel. Yani biz geçmişe özelm duyarsak şimdiki güzellikleri görmüyoruz, kötüye maruz kalınca da bunun çağla alakalı olduğunu düşünüyoruz. Ama çağın gerklilikleriyle yaşayınca insan mutlu olaibliyor.
Woody Allen gerçekten bir sanatçı. Hayranlıklarını ustaca dile getiriyor. Bunu yaparken her zamanki gibi ilişkiler üzerinden gidiyor ve bunu ağlak drama yerine akıcı eğlenceli bir şekilde beceriyor. Barcelona Barcelona'dan daha iyi ve izlenmesi gereken bir film olarak eğerlendirilmeli.
8/10