nefes etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nefes etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Ocak 2010

Nefes


bir yere kadar filmin ne yönde durduğu belli değildi. evet bazen aptallaşabiliyorum. tamam sıkça aptallaşabiliyorum.

ama sanki başlardaki full metal jacket benzeri giriş ve neredeyse yüzbaşının -insanın- psikolojik yanını anlatarak thin red line'ı andırışı lan bu film savaş karşıtı dedirtti. savaşı bize göstermeden önce deer hunter benzeri hazırlıklar yaptı.

ama sonradan allah allah nidalarıyla savaşa koştu. ben burda kazanmazsam ankarada kazanılmaz dedi. açılıma ters bir bakış attı. olayları dramatize etti,kadınları sadece bu durumda duygusal sömürü için kullandı, savaşı tek yönlü -muhtemelen de taraflı- gösterdi, karşıdakini (ötekini) gölgeden ibaret sayarak kişiselleşmesini - insanlaştırılmasını(ki kazara insana sempati duyarız insan olduğumuz için) - önledi. ve en sonunda da ne olursa olsun yüce türk ordusu olarak affetti.

sinematik değerler açıısndan, özellikle de görüntü yönetimi sayesinde türk sineması
için önemli bir yerde film. oyunculuklar sırıtmıyor zira yüzbaşı hariç askerleri de net olarak göstermiyor - düşmana yaptığını kendi askerine de yapıyor aslında -performanslarını algılayamıyoruz. prodüksiyonun iyi oluşu, silahlı sahnelerin başarılı oluşu -türk filmleri kriter alındığında- artı yönleri.

ama bunların hepsi filmin derdi ile birleşince barışçıl olmayan, olamayan, savaşı kişisel bir meseleye indirgeyen, suya sabuna dokunmadan militarizmi yücelten bir film yaratmaktan öteye gidemiyor.

  © Blogger template 'Isolation' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP