zeki demirkubuz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
zeki demirkubuz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Aralık 2010

Kader

bu kapı ahiret kapısı. burası sırat köprüsü.


26 Mayıs 2010

Masumiyet

Orrrosspuuu! Oroossssspuu! Orrrroossspuuuuuuuu!



10 Kasım 2009

Kıskanmak

Zeki Demirkubuz, Dostoyevskiyle yaptığı gibi ana konuyu alıp
kendi hikayesini yaratsa daha mı iyi olurdu?


Kiskanmak daha önce de yazdigim gibi oldukça önemli bir kitap. Kime göre derseniz 2-3 isim sayarim . Sayayim mi? Peki sen istedin sevgili okur.
1- Porco için önemli.
2- Missi için
3- Don Panza için
4- Sakallis için (okumasa da önemli)
Bunlar yeter simdilik.


Bu Türk edebiyati için önemli ve Kiskanmak olgusunu; "saf" kiskanmak olarak ele alan ama okuyucuyu (ve artik izleyiciyi) baska bir beklentiye sokan, kari-koca iliskisi ile üçüncü biri arasinda geçenlerden çok daha farkli boyutta anlatan bu kitap, üslup ve konu olarak sinirlarin ve zamanin çok ötesinde.


---spoiler----


Hikaye öncelikle bir kadinin kocasini altmasi üzerine kurulu gibi görünüyor. ama aslinda çocuklugundan beri abisinin güzel kendisinin (fazlasiyla) çirkin olmasinin her türlü ceremesini çeken (okuyamayan, evlenemyen ve çalisamayan) Seniha'nin abisini kiskanmasi ve ondan öç almak için türlü yollara basvurmasini anlatiyor. Evet basit anlamda bu. Ama kitabin tüm gidisati ve dönemin insan davranisi geregi böyle birsey beklenmedigi için bu hayret verici kiskançlik ve getirdikleri okuyucuyu (maalesef izleyiciyi degil) sasirtip, etkilemekte.


Demirkubuz zaten burada bir afalliyor. Kitapta verilen yan hikayelerle bu görüs desteklense de film bunu aktarirken eksiklikler barindiriyor. Kitabi okumayan biri sonu hariç bu farkli kiskanma olayini nasil yakalar bilemiyorum. Zira film içerisinde Demirkubuz etrafa yaydigi imajlarla ve konusmalarla hep bizi yönlendiriyor kocasini aldatan kadin hikayesine (tamam kitapta da böyle ama arada ipuçlari var).


Filmle ilgili sikintilari sayacagim.

  • Öncelikle Berrak Tüzünataç gerçekten odun geldi odun gidecek. Buna hiç mi hiç süphem yok.
  • Isik kullanimi etkiyi arttiran eski Demirkubuz filmlerindeki gibi degil. Ama buna ragmen maden ve bazi ev sahnelerinde isik ve görüntü kesinlikle mükemmel.
  • Ama filmin tamamina yayilamamasi gerçekten rahatsiz edici.
  • Replikler fazla zorlama çikiyor herkesin agzindan. Sakil bir konusma tarzi. (Dönem için sakil, simdi için degil)
  • Bir de kitabin herseyini aktarmak için uzun uzun konusmalar biraz yorucu. Kitabin bazi yerlerini hizli geçen film bazi yerleri vermek için uzun uzun konusmalarla yorabiliyor.
  • Isin ilginç yani ise filmin iyi mi kötü mü olduguna karar veremem. Çok sevdigim bir kitap, çok sevdigim bir yönetmen,normal degerlendirilse orta alti, ben normal degerlendirsem orta üstü bir film. Sanriim ortalama bir not verecegim.


7.5/10


Not: Biliyorum ki filmin etkisi üzerimde gün geçtikçe artaçak. Yillar sonra çok iyi film diyecegimi de biliyorum.

Not 2: Bu yazı, benim gibi "kıskançlık" duygusu az olan biri tarafından yazılmıştır.

Not3 : Nesrin Öztürk rolüyle ALtın Portokalda en iyi kadın ödülü aldı. Bir iki ödülü daha var ama bakmaya üşendim şimdi.

22 Temmuz 2009

Demirkubuz'dan Türk Edebiyatı Uyarlaması : Kıskanmak


“Çirkin bir kadının bir gün fırsatını bulunca ne gibi trajedilere yol açabileceğini merak ettim.”

Nahid Sırrı Örik imzalı bir kitap Kıskanmak. Bu kitabı okuma sebebim ise hiç de edebiyat kaynaklı değil. Zeki Demirkubuz'un bu kitabı çekeceğinin haberini alınca okumaya karar vermiş ve nihayet izmir'de sadece bir kitapçıda bulunca da alıp başlamıştım.


Kitabı anlatmayacağım. Alırsınız okursunuz. Yok okumazsınız filmi izlersiniz. Yok izlemezseniz zaten hikayeyi ne yapacaksınız. Ama bir tek şey diyebilirim kitap için: Etkileyici. Gerçekten beklenmeyen bir dil, alışılmadık bir hikaye(Türk hikayesi) ve yaratılan karakterler.

Ne demiş Selim İleri kitap için: 'bir çağrılışla başlar kıskanmak: '' seniha! seniha hanım!'' bu çağrılışın bir istihza olduğu, roman bittikten sonra anlaşılır; ömür boyu seniha'yı kimse 'gerçekten' çağırmamıştır.'



Önceki filmlerinden farklı olarak minimal bir yapı taşımayan film için prodüksiyon aşamasında yeni bir ev inşaa edilmiş, kostümlerin hepsi dikilmiş ve büyük bir ekip çalışmış. İlk defa bir yapım şirketiyle çalışıyor ayrıca Demirkubuz. Ve toplamda 1 milyon dolar harcanmış.


Demirkubuz film için yapılan bir ropörtajda şunları demiş : Çirkinlik kavramından etkilendim“Çirkin olmanın nasıl bir şey olduğu üzerine çok kafa patlattım. Çirkin olmaktan güzelliğin nasıl göründüğünü görmeye çalıştım ama çok büyük emek verdim bu konu için. Gündelik hayatta hiç fark etmediğimiz, adam yerine bile koymayacağımız bir insanın sıradan hatta çirkin bir kadının hatta kurumuş bir kadının dünyasında neler olabileceğini hatta bir gün fırsatını bulunca ne gibi trajedilere yol açabileceğini çok merak ettim. Zaten romanı çekmeye karar verince diğer her şeyi unuttum, tamamen buna odaklandım.

Fazlasıyla merakla beklediğim Türk filmidir. Hatta yegane Türk filmidir.

Not: Filmin başrollerinde Nergis Öztürk, Berrak Tüzünataç ve Serhat Tutumluer var.
Not 2 : "Çirkinlerin güzeller uğruna feda edildiği gerçeğini Seniha daha küçük yaştan itibaren öğrenmişti..."
Not 3 : İyiki kitabı okumadan önce kimler oynuyor bakmamışım. Kafamda canlanandan farklılar zira.

Zorunlu Edit : Bilinmeyen bir güç afişi değiştirtti. İyi oldu sanırım.

  © Blogger template 'Isolation' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP