26 Nisan 2011

Fair Game



Tek can alıcı noktası gerçekmiş demesi.


Son zamanlarda amerikada hükümet kanadının pisliklerini afişe eden ve eleştiren pekçok filmden biri. Böyle diyorum iyi olma şansı varmıymış bilmiyorum ama dikkatleri çeken bir olayı filmleştirdikleri açık. Naomi watts CIA'de ajandır ve Irakta nükleer silah olmadığını ortaya çıkarsa da Amerika saldırır. Eski büyükelçii kocası da bunu gazetede yazınca devlet sistemetik olarak ajanını harcar. Karı koca bunla savaşacaklardır.


Ama heyecanlı değil. Çokderin değil. Ortalama yani herşeyiyle. İzlemezsen bişey kaçırmazsın.


6/10


Megamind

Sağlam film sağlam kafada bulunur.



Benim mi adamların mı kafa değişik bilemedim. Söylesen mantıken çok seveceğim bir film. Toplum yüzünden kötü olmayı tercih eden karakterimizin zorlama kötülükleri ve aslında şişirilmiş yalan iyiliklerin eleştirisiiyi de olsa sıkıldım yahu.

İki kere yarım kaldı hem de. Animasyonun her türlüsünü seven ben bitiremedim.
6/10

10 Nisan 2011

Kaboom

Gregg Araki eşcinsel ergen filmi yapmaktan vazgeçecek mi?



Valla konuyu bağlamak güç. Biseksüel smith bir gece bir cinayet gördüğünü sanar ve yanına mistik güçleri olan bir kızla başı belada olan stellayı da alıp olayları çözmeye çalışır.


Amma herşey ilişkiler kadar karöaşıktır. Her ne kadar filmdeki London karakteri tersini söylese de film sonlarda açılıp basitleşiyor. Burda ucuzlaşıp dandikleşiyoru kastediyorum tabi.


Tek artısı filmin gerilim dozunun iyi olması. bence araki farklı konulara el atsa iyi olacak artık. Patlayan bir dünya görmek çok da güzel değil


6/10


08 Nisan 2011

Inside Job

işin iç yüzünü görmek için


2008 ekonomik krizinin iç yüzünü gösterişi ve bunun cesurca yapışıyla etkileyici bir film. arkasına büyük bir hollywood yıldızını (matt damon) alabilmesi ise gücünü arttıran faktörü.


yüksek lisans sırasında finans hocas sormuştu açıklamamızı istemişti. gittik araştırdık. ama bu belesel olayın içyüzündeki yöneticilerin kişisel açlıklarının topluma nasıl sirayet ettiğini sert şekilde dillendirişi güzel.


Ama itirf etmeliyim ki olaya uzak olmadığı halde anlatım sırasıda finansal veriler girince grafikler bile açıklayıcı olamayabiliyor. tam anlamasanız da inanıyorsunuz tbi ama havada kalan bazı mali konuların yarattıklarını.


8/10

07 Nisan 2011

The Next Three Days

hersey son 20 dakka için.

Ben çaktırmadan bu adama sempati duyuorum. bilmem nedenini de.


Bu filmde tek başına oynuyor. 130 dakkalık film russel crowe üzerinde geçiyor. Ama son 20 dakikası çok hareketli ve başarılı.



Karısını bir cinayet işlemesi üzerine ne yapacığını bilemeyn crowe son çare olarak karısını hapiten kaçırmay karar verir. Tüm film bundan ibaretmişçesine ilerlerken son 20 dakk gercekten basarılı bir kaçış seüvenine dönüşür.



Ben sevdim. sıkılmadım da. evde yatmak zorundaysan izlenir yani.



7.5/10

Hereafter

Bile bile lades


Şu afiş bile filmin herseyini anlatıyor. Ben clint eastwood sevmeyen biri olarak bunu neden izledim bilmiyorum bile. Sonunu bağlayacağı mistik güçlerden vazgeçmeyeceğini bildiğim halde izledim hem de.


Ama haberim yoktu ki filmin açılışındaki tsunami sahnesi, daha belleklerde taze olan japonya dpremini hatırlatınca bir huzrsuz moda soktu.


Neyse eski Innarutu filmleri gibi; farklı hayatlar kesişirler mi bu koca dünya coğrafyasında bilinmez ama bir güç var biliyorlar ve bizi buna inandırmaya çalışıyorlar. İşte bunu sevmiyorum.


Yine de uzun sürsine rağmen sıkmaması artısı.


7/10

06 Nisan 2011

L'illusionniste

"Sihirbaz diye bir şey yoktur."

Büyüklere çizgiler. İşte ben bu klişe cümleyi kuran adamım. Bu film ise sanki yeni dalga sinemasının devamı gibi. Çizgilerle bir adam ve kadının hayatını sergileyişi etkileyici.


Sadeliğiyle insanı büyüleyen bu film son yazısıyla da hayallerimizi yıktı. O kadar gerçekti yani.


8/10

05 Nisan 2011

london boulvard


sanırım Colin Farrel de bizim gibi düşündü : In Bruge 2 mi geliyor yoksa?

ama maalesef hayır. bu film sunset bulvarına göndermesiyle in bruge desteğini almış biraz da guy ritche benzeri suç serpiştirmiş.


ben sevmedim biraz karışık ve alakasız geldi. pek çok ince detay olsa da tamamında bir bütünlük yakalamak zor.


not:sıkıcı mı değil.yine de...


6.5/10

despicable me

moral yükseltir

Pek tatlı eğlenceli bir animasyon. Klasik iyi kötü kavramını alıp kendi içinde karıştırması ve yine de çocuklar için gerekli sona ulaşması rahatsız edici değil. Çnkü kötülük çok sempatik ve bizim istediğimiz türden.


monsters inc benzeri küçük kız varsa da müzik kullanımı eğlence dozunu arttırıyor.

minios denen ufaklıklar ise çok tatlı.


8/10

27 Mart 2011

motorcycle diaries

1. gün motor alınır
2. gün hastaneye gidilir
6. gün çıkılır.
11. gün evde yatılır.
12. gün evde yatılır.
13. gün servise gidilir.
14. gün motor yatıyor ben yatıyorum. ikimizin de hali yok.

ne sandınız motorla dvrim yapacağımı mı?

16 Mart 2011

House Md

15 Mart 2011

Prensesin Uykusu

oha. resmen kötü film.hayır nesine iyi diyeyim ki. (genco erkal'ı tenzih ederim. o ayrı)



ama klişeleri kıracam sanrısı içinde olup sürekli bunu sayıklayıp sonra da yapamamak ve bu sırada anlatacağını düşündürttüğü herşeyi pas geçen bir film yapmak nedir yani?

ne masallara boğdu bizi ki kaldırırdı film azıcık cesur olsalardı, ne özgün bir senaryo yarattı ne karakterlerin geçmişi hariç bize birşey verdi.
sevdiğim sahne düşünüyorum. o da yok. sevdiğim redd grubunun olduğu sahneler bile çok sıkıcıydı üstelik.

maalesef izlenmese olur filmlerden. ancak anneniz bana bir türk filmi koy deyince takarsınız dvdplayera. Malum anneler bilgisayardan izlemeyi sevmiyorlar.


5/10

ya neden bile bile kötü film izliyorum ki? neden?




13 Mart 2011

Enter The Void

Bazı şeyler hiç bitmesin istersin. Bu film bitmemeliydi. Bitmeyecekti. Ya da böyle bitmeyecekti.



arada boşluğa girmek gerekir. çıkamayacağını bile bile olsa da gerekir.

kışkırtıcı.
hani dvd'lerin üzerinde yazar ya "kışkırtıcı" "new york times" diye. bu film öyle.
insanı kışkırtıyor. teknik sınırları zorlayışı insanı mest ediyor önce sonra hikayenin çarpıcı gidişatı adamı sardıyor. geriye her zamanki etkiyi yaratan alt metninde herşeye giydiren ve istisnasız her sorunun cevabını veren bir gaspar noe filmi kalıyor.

bitmeseydi iyiydi.


biraz sinema seven kişinin izlemek zorunda olduğu filmdir. ders gibi bile olsa izlenmeli. yarım kalmamalı.

11 Mart 2011

127 Hours

Yalnız izlemeyecektim bu filmi.
Ben de Kazımla izledim.
(Kazım kim mi?. Kim olduğu değil kim olmadığı önemli)



yalnızlık paylaşılmaz.

Yalnızlık tercihi olmadığı an, insanın birilerine karşı özleminin artması ve pişmanlıklarını hatırlaması çok acı. Aynı şey unuttuğunuz bir şişe su ya da bir çakıya da hissedileibliyormuş.

Aoron bir kanyonda düşüp kolu kayanın altında sıkışınca tek olduğu saatler boyunca nispeten hatalarını ve özellikle kendini yanlızlığa sürükleyişini sorgular. Bir yandan da mevcut durumdan kurtulmak için türlü şeyler dener.

Filmin. into the wild göndermesi güzel.
Burdaki tek gönderme üstelik medeniyetten uzaklaşmaya rağmen kopamamayı gösteren uçak sahnesi de değil. öncesinde insanları çok takmayıp yalnız kalmayı tercih eden karakterin ölümle yüzleşince adını ve varlığını hatırlatmak için sürekli adını söyleyip duvara kazıması da benzer ona. ölünce bir kimlik sahibi olmak ve hatırlanmak istemek ironiktir kanımca. yersiz midir bilemedim.

ölmek belki kötüdür ama tek başınayken öleceğini bilerek yaşamak dayanılamaz bir ağırlıktır diyor film. sonra da haytta kalma içgüdüsü herşeyden üstündüre getiriyor.

ama tek mekanda 96 dakika sıkıcı olailbir diye Danny Boyle öncesine aralarına müdahele etmiş.
farklı kameralar ve müziklerle de sıkışmış bir adamın filmine hareket katmış.

sıkılmadan izleniyor ve bir sonraki kare merak ediliyor. James Franco gerçekten iyi oynamış.
Bu adamı her yönüyle sevmeye başladım sanırım. Ocsar'ın iyi filmlerinden. Bir King's Speec'ten iyi en azından.
7,5/10


10 Mart 2011

Eyyvah Eyyvah 2

Eline yüzüne bulaştırmadan.



valla ilki sonrasında beklentili izledim bu sefer ve yine güldüm. hele ki mantar yedikleri sahnede altıma kaçıracaktım.

gayet düzgün. eğlenceli. suyunu çıkarmayan cıvımayan bir film. ilki tadında basitleşme yoluna kaçmayan bir şekilde devam ediyor.

izlenir aga bu film. yemişim sanatını. güldüm mü güldüm. yeter.
azla yetinmek lazım. kasmayınca güzel oluyor.

7,5/10

  © Blogger template 'Isolation' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP