jin
the wall diye bir film var belçika yapımı. bence jin ile the wall çok benziyor.
the
wall'da bir kadın uyanır ve dağ kasabasında görünmez bir duvar (cam
duvar) içinde kaldığını fark eder. ne çıkabilir ne birilerine
ulaşabilir. kedi köpek ve ineğiyle kırsalda yalnız bir hayata başlar.
kapana kısılmıştır ve doğa anayla hayatını idame ettirir. filmin ana
konusu daha çok doğadır.
jin'de de hikaye benzer ama jin'de hikaye siyasidir. jin pkk'dan ve devletin askerinden aynı anda kaçmaya çalışırken kapana sıkışır ve görünmez duvar nedeniyle baçtığı dağlardan izmire bile gidemez. jin de doğayla uzlaşıp hayatına devam etse de siyasi durum ve zorunlulukları nedeniyle hapsolduğu coğrafyadan kurtulamaz. bu filmde ise daha çok sıkışmışlık hissi gerçek nedenlere bağlıdır ve iyi olmanın hayatta kalmaya mutlu olmaya yetmediğini göstermiştir.
bence izlenilesi bir filmdir ve hikayesi nedeniyle oldukça cesurdur. belki de tarafsız şekilde bir gerillaya odaklandığı için de reha erdem'in en az ses getiren filmi olmuştur.
7/10
tek başına ele alınınca bu filmin değil ama reha erdem'in sıkıntısı bir tarzının olmayıp her filmde başka bir şey yapmasıdır. 3 filmini izleyip 4. filmine denk geldiğinizde onun filmi olup olmadığını bilememe ihtimaliniz yüksektir. Yani bu filmle Reha Erdem'in tarzı olamaz mı diye düşünmeye başladım açıkcası.
2 yorum:
2014 filmlerini okudum, görüşlermiz benzeşmekte. Bu ara sıkı bir film izlemek istersen Birdman2i kasinlikle tavsiye ederim.
Birdman'in altyazısını bekliyorum. Replik kaçırmam çok mümkün aksi halde.
2014'ün en sevdiklerim listesi de bugün yarın yazmış olurum.
Yorum Gönder