'en uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir birbirini anlamayan'
20 Ağustos 2015
19 Aralık 2013
The Way Way Back
Duncan annesi, üvey babası ve onun şımarık kızıyla herifçioğlunun yazlığına tatile gider. Sessiz ve sakin bir çocuk olan Duncan biraz asosyal. Ama büyük sorunu bu değil-en azından bunu kendisi sorun etmiyor , sorun ettiği sürekli kendisini toparlayıp düzeltmeye çalışan üvey babasının düzgün olmayan aşırı tutumları.
Duncan bir kaçış bulup eğlence parkında iş bulup zorla sosyalleşip hayattan dersler çıkartıp bir yandan da olduğu gibi sevilmenin tadını çıkartıyor. Kendisine gelen özgüven de hayaını renklendiriyor. Bu özgüven hayatını farklılaştrııyor.
Toni Collette, Steve Carrol, Sam Rockwell, Amanda Peet gibi oyuncuları barındıran film çok da amatör işi bir yeni yetme filmi değil. Eli yüzü oldukça düzgün. Litle Miss Sunshine'ın yolunda giden stüdyo benzer bir iş çıkarmış. Genel olarak da çok beğenilmiş.
Ama ben 7 veriyorum. Bir sebepten çok sevemedim filmi. Aslında geriye dönüp bakınca daha iyi sindirdiğim için midir bilmem oldukça eli yüzü düzgün saçmalamayan bir film var. Gerçeklik ve sadelik üst düzeyde. Ama ilk izlediğim notun arkasındayım ve 7 veriyorum.
Saygılar.
18 Aralık 2013
Before Midnight
Film bu sefer de Before Sunset'in kaldığı yerden gerçek zamanlı olarak 9 yıl sonrayı gösteriyor.
Bir yunan adasında geçen film (yapımcı yunan olduğu için orası tercih edilmiş belliki) usta bir yazarın davetiyle adaya tatile gelen çiftimizin bir öğleden sonrası ve gecesini anlatıyor.Önce Jess'in ilk evliliğinden oğlu bırakılır, kızlarının uykusu eşliğinde eve gidilir ve uzun akşam yemeği muhabbetleri başlar. Tabi ki yine muhabbet diyalog, tartışmalar.
Film öncekilerden daha az önceki olayları aydınlatma derdinde sanki. Daha çok din, tarih, çevre, SEX gibi genel konular konuşuluyor ve kırılma anında da biraz ikilinin ilişkisinin klasik evlilik tadında nasıl olduğuna bakıyoruz.
Evet hikaye oldukça tutarlı. Karakterler olaylara bakışları ve kavga ettiklerinde ağızlarından çıkanlar çok gerçekçi. Yani film olayların bilinmeyen yönünden çok karakterlerin 9 yılda çocuklu aile olarak nasıl bir hale geldiklerini anlatıyor. Bence iyi de yapıyor. Daha usta işi duruyor bu haliyle. Ben sevdim ki ilk iki filmi izleyip sevenler bunu da seveceklerdir.
Aşk her şeyi affeder mi? Sex iyiyse evet affeder.
Before Dawn ve Before Afternoon'u da bekliyoruz :)
Gönderen Porco Rosso zaman: 12:55 0 yorum
Etiketler: 2010s, 2013, 9/10, amerika, ethan hawke, julie dephy
The Conjuring
Sevmiyom korku filmlerini. Ama şans veriyorum her seferinde.
Beni kriter almasın korku filmi sevenler. Banuya sordum o sevdi. İyiydi dedi. Bu tür filmlere ilgisi var hem de. Ama ben hem hikayelerin gerçek olduğuna inanmıyorum hem de bu tür olayları izlemekten neden keyif olduğunu anlamıyorum.
Yüksek oy verip 2013'ün en iyi filmleri arasına sokanlara şaşırıyorum gerçekten.
Benim puanım 6 kanka..
This is The End
Üstelik sinema dünyasındaki karakterleri kendileri gibi göstererek dalga geçip eğlence katsayısını arttırıyor. Ezik tipler, kendine aşık olanlar, benciller ve başkasına aşık olanlar var filmde. Pek çok yanlış anlama, geyik ve eğlence de.
Bence yılın en iyi komedisi. Uzun zamandır bu kadar gülmemiştim heralde. Uzatmayacağım izlenir. İkinci keresinde bile gülünür hatta.
Seth Rogen çok iyi iş çıkarmış.
9/10
Gönderen Porco Rosso zaman: 10:03 0 yorum
Etiketler: 2010s, 2013, 9/10, amerika, james franco, komedi, seth rogen
The Broken Circle Breakdown
12 Aralık 2013
Frances Ha
frances'ın kendini, hislerini, kafa karışıklığını ve her şeyi açıklayan konuşması filmin içinde kendi özeti gibiydi bence:
bir dakikanı almak istiyorum.
bir ilişkide ne istediğimi,
...neden bekâr olduğumu
açıklayabilirim. ha, ha!
zor bir durum -
...biriyle birlikte olduğunda...
...sen onları seversin ve
onlar bunun farkındadır,
...onlar seni sever ve sen de
bunun farkında olursun...
...ama bu bir parti...
...ve diğer insanlarla konuşursun,
...gülersin, ışık saçarsın...
...odayı araştırır, diğerlerinin
gözlerini yakalarsın...
...ama bu sahiplenici olman ya da...
...kusursuz bir cinsellik
yaşaman için değil...
...senin bu hayattaki...
...kişiliğinle alakalı bir durumdur.
bu durum hem komik
hem de üzücü ama...
...bu hayat sona eriyor,
ve tam da orada fark edilmeden...
...herkesi önünde duran
gizemli bir dünya oluşuyor...
...ama kimse bunu fark etmiyor.
yani dedikleri gibi,
etrafımızda başka bir boyut var...
...ama bizde onları
algılama yeteneği yok.
yani...
bir ilişkiye girmeme
sebebim işte bu.
ya da hayata, sanırım.
aşka.
sarhoş gibiyim.
sarhoş değilim.
yemek için teşekkürler.
görüşürüz.
Birisi sondaki zile isimlik takmasıyla ilgili şöyle demiş : Sistemde bir yer edinirsin ama işte adından (kişiliğinden) feragat etmek zorunda kalırsın ve değişirsin diye. Mutsuz olursun diye. Ben nedense öyle yorumlamak istemiyorum. Ne olursa olsun Frances'in bir şekilde mutlu olacağını göstermek istedi yönetmen. Filmin sonunda evi olunca o nedenle isimliği gösterdi.
06 Aralık 2013
Before Midnight
Film bu sefer de Before Sunset'in kaldığı yerden gerçek zamanlı olarak 9 yıl sonrayı gösteriyor.
Gönderen Porco Rosso zaman: 11:02 0 yorum
Etiketler: 2010s, 2013, 9/10, amerika, ethan hawke, julie dephy
05 Aralık 2013
Le Passe
Bence Asghar Farhadi iyi yönetmen olduğunu peşisıra iyi işlerle kanıtladı.Takip edilesi adamlar arsındaki yerini almış oldu.
9/10
Gönderen Porco Rosso zaman: 09:35 0 yorum
Etiketler: 2010s, 2013, 9/10, asghar farhadi, Fransa, iran sineması, la passe
29 Kasım 2013
9/10
14 Kasım 2013
Captain Philips
Tam bu sırada devreye acil durum çağrılarına cevap veren Amerikan ordusu devreye girer. Zaten filmin ikinci yarısı bu kovalamacayla geçer. Kaptan Philips hep sakin akıllı ve ustaca davranır. Amerikan ordusu ta ülkelerinden uçakla özel tim yollar ve iki tane koca gemi takar korsanların kaçırdığı Kaptanı lurtarmak için. Sonrası zaten kahramanlık hikayesi. Öncesi de öyleydi zaten. Hepsi öyle filmin işte. Kaptan kurtulur o anda şoka girer. Ağlar falan. Zor durumda sakinken ölen insanlar ve hayatta kalma içgüdüsü o soğukkanlı adamı sarsar.
Kapringen biraz daha uzun olmalıyken bu film kesinlikle daha kısa olmalıydı. Evet biraz Somalilileri gösterdi, inceden tayfanın biz asker değiliz sendikalıyız diyerek sosyal mesajını verdi film ama bir iki orta durum için koca filmi beğenmek bana göre değil. O kadar Ameirkan ki rahatsız edici. Laflara gel. Gerçek bir Amerikalının başından geçenleri beğenmeme açıklamalrım saçma gelebilir ama bu bir film. Daha farklı olabilirdi. En azından abartıldığı kadar iyi değil.
12 Kasım 2013
Kapringen - A Hijacking

Afişteki birbirine benzeyen gemi ve silah imajları bence ikisinin aynı şey olduğuna bir gönderme. bu da benim tespitim işte napacan :)
8/10
Filmle alakalı başka yorumlar bu linkte Captain Philips yazısında.
11 Kasım 2013
The Lone Ranger
Gore Verbinski Karayip Korsanları bitince başka bir eğlencelik çekmek istemiş, tutarsa da seriye döndürürüm demiş.İnşallah tutmaz.
4/10 (çok uzun zamandır bu kadar düşük not vermemiş olaibliriim)
Gönderen Porco Rosso zaman: 23:53 0 yorum
Etiketler: 2010s, 2013, 4/10, gençlik, gore verbinski, hollywood, johhny deep
10 Kasım 2013
Promised Land
Gus Van Sant'ten bir "şehrime dokunma" güzellemesi.
Geziparkı olaylarına benzer yanı çok. Ama filmin Francis McDormand ve Matt Damon dışında çok bir olayı bence.
Tabi ki herkesin yaşadığı yer kendisine vadedilen toprak ama her yerde para için toprağını geleceğini satan insanlar yok değil. Film buna değinmenin ötesinde yaptığı işe inancını yitiren bir adamın kırsaldaki günlerini anlatması açısında fena değil. Yani kişisel ve minimal bakarsak film ortalama ama hepsi bu. Gus Vant Sant ne kadar dikkat çekebilir buna bilmiyorum.
İzlenirliği düşük değilse de izlenmese bir şey kaybettirmeyecek filmlerden bence. (sinamdan nek adar uzaklaştığımın göstergesidir bu yazı)
Gönderen Porco Rosso zaman: 00:39 0 yorum
Etiketler: 2010s, 2013, 6/10, amerika, gus van sant, matt damon
09 Kasım 2013
The Purge
Kötü senaryo ama zaten tırsak olan beni en azından korkuttu.
Korku filmlerini sevmedim sevemedim. Deniyorum ısrarla ama olmuyor. Bir tek The Others ve ispanyol yapımı El Orphanage senaryoları daiyi olduğu ve sorunsuz aktığı için iyiydiler.
The Purge aslında eleştiri dozu yüksek bir film.
Her yıl bir gece suç işlemek serbest. 12 saat boyunca ne polis ne ambulans ne itfaiye çalışmayacak. Herkes kendi başına kalacak. İnsanlar ya av ya avcı konumunda. Burası tabiki Amerika Birleşik Devletleri. Vebu gece sayesinde ülkenin ayakta kaldığınadem vurulup duruluyor. Yani koca ülkenin arınması şiddetin yasallaşmasıve serbestleşmesi. En kötüsü ise kabul edilir olması.
James Sandin bir güvenlik şirketinin sahibidir ve arınma gecesi sayesinde satışları çok iyidir. Para kazanmaya başlamış ve evini arabasını yenilemiştir. Muhafazakar olan bu adam net şekilde arınma gecesinin ekmeğini yemektedir. Komşular ise bizim üzerimizden zengin oluyorsunuz tribindedi bu aileye karşı. (yok artık. adam iş yapıp para kazanıyor ve komşular bizi soydu tribinde. alma o zaman güvenlik sistemi adamdan)
Sonra bu gece başında kızıyla olan gerginlikler olsun eve oğlunun aldığı siyahi kaçak olsun bir anda huzurlu geçeceği düşünülen geceyi başka bir hale getiriyor. Zenginler gelip siyah adamı teslim et diyor. Derken muhafazakar abimiz bir anda insancıl düşüneyim mi ikilemindeyken kahraman olarak filmden ayrılıyor. Lan bu model bir adamı kahramanlaştırarak korumak nedir? Ailesini koruyordu değil mi? Ama insanların binlercesinin ölmesinin yararından bahsediyordu. Bunun faydasından.
08 Kasım 2013
In Darkness
Kötü desem beni yakarlar.
Film kesinlikle insanın yine içini acıtan bir yahudi hikayesi. Siz zaten yarısını biliyorsunuz artık filmin.
07 Kasım 2013
Jagten - The Hunt
11 Temmuz 2013
The Call
Bu filmlerin yazılacak bir şeyi yok. Sadece hatırlamak için not.
Zaten yaz geldiği zaman mutlaka bir dönem oluyor sadece salak filmler izliyorum. Uzak kalmamak için. Antreman olsun diye. Sonra bu tür filmlerden o kadar sıkılıyorum ki iyi filmler izliyorum.
Artık blogu takip eden de yok ama film önerisi olan varsa yazın. Sevinirim.
29 Haziran 2013
Beasts of the Southern Wild
Bu Blogda Ara
Liste Liste Liste
Takip Edenler
İzlediklerim
Ben ve Sen ve Bildiğimiz Herkes
Etiketler

Freedom Fighter

isyan

gerçek samuray

Olacaksan Serseri Aşık olacan

Benim de inandığım sensin bu amına koduğumun hayatında

kalbimizde yaşıyor

himi jendrix

viva zapatista

Melek dediğin böyle olur

çizgi çok ince

ağır abi