14 Nisan 2009

Let the Right One In

Near Dark benim için neyse, Let the Right One In de odur.



Let the Right One In yani Låt den rätte komma in son dönemin en başarılı gerilim filmi.  İsveç yapımı film, insanın içine işleyen bir sadelik ve güzellikte. Samimi. En önemlisi yavaş. Sindirilecek kadar yavaş. Bir gerilim-korku filminden pek beklenecek şey belki de. Sıcak. Sade. Yavaş. Soğukkanlı varlıklardan beklenmeyecek kadar belki de. 

12 yaşındaki Oscar ve Eli bir kış günü karların arasındaki oyun parkında karşılaşır ve tanışırlar. Oscar annesiyle yaşayan ama oldukça yalzılık çeken bir çocuk. Arkadaşı yok. Genelde tek başına takılıyor. Okulda buna musallat olan serseriler de hayatı çekilmez için tuz biber olmuştur. Eli ise muammadır. Küçük ama olgundur. Sessiz. Çıplak ayaklarıyla buz gibi havaya aldırmaz. İncecik bir elbise. Sadece akşamları Oscar'ın yanına giden Eli.

Sonra garip cinayetler olur. Sarı bantla çevrelenmiş sahneye yaklaşan kameraya bir uyarı niteliğindeki bantı dikkate almayarak lacakları kabul ettik. Kameranın yakın oluşu bizi de içine soktu filmin. Aynı şey karrakterler için de geçerli. Yavaş ve özenli işlenmişler. Bize yabancı kalmıyorlar. 

Küçük kız Lina Leandersson gerçekten etkileyici bir sadelik ve olgunlukla oynuyor. Oscar'ı canlandrıan Kåre Hedebrant'ın oyunculuğu da kesinlikle başarılı. İkilinin yalnız ve sessiz sahneleri pek çok profosyonelin altından kalkamayacağı ustalıkta. İkilinin karda parktaki karşılaşmaları Rubik Kübün olduğu ve beraber uyudkları sahne gerçekten çok başarılı. Yatak sahnesi gerçekten duygusal. 

John Ajvide Lindqvist'in çok satan kitabından uyarlanan film, senaryosu yönetimi ve oyunculuklarıyla bütün olarak başarılı. Özelikle bunun bir vampir filmi olduğunu düşünürsek yavaş ve güzel oluşuyla tadından yenmez hale gelmiş durumda. 

Kesinlikle tavsiye edilesi. Festivalde de gösterilen filmi mutlaka izleyin. 
8,5/10

0 yorum:

  © Blogger template 'Isolation' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP